16 Mart Katliamı

16 Mart 1978 tarihinde İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde sol görüşlü 7 öğrencinin ölümü ve 41 öğrencinin de yaralanmasına sebebiyet veren bombalı saldırının üzerinden 43 yıl geçti.

16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Merkez Binası’ndan toplu halde çıkan öğrencilerin üzerine atılan bomba ve ardından gerçekleşen silahlı saldırı sonucunda 7 öğrencinin ölümünün 41 öğrencinin de yaralanmasının üzerinden 43 yıl geçti. 16 Mart 1978 günü İstanbul Üniversitesi'nden öğle vakti  13.20 saati sularında saldırı durumuna karşı toplu olarak çıkış yapan Hukuk ve İktisat Fakültesi öğrencilerininin üzerine Beyazıt yönünde koşan daha sonra adının Zülküf İsot olduğu öğrenilen kişi bomba attı. Patlayan bombanın hemen ardından da öğrencilerin üzerine silahlı saldırı yapıldı. O gün üniversite kapısında 5 öğrenci yaşam mücadelesini kaybederken, daha sonraki günlerde 2 öğrencinin daha hayatını kaybetmesi sonucunda ölü sayısı 7'ye ulaştı.

Yaşanan saldırıda Hatice Özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan Ören, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl ve Murat Kurt isimli öğrenciler hayatını kaybetti. Bu duruma tepki olarak öğrencilerin üniversiteyi işgal etmesi üzerine İstanbul Üniversite Senatosu, okulu süresiz kapattı. Ölen öğrencilere dönük saldırı toplumun geniş kesimlerin tepkisiyle karşılanırken, katliamda hayatını yitirenlerin cenazesi görkemli oldu, DİSK 2 gün süreyle 2 saat iş bırakarak çeşitli eylemler düzenledi.


Olaydan sonra 1978 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. 17 kişi hakkında takipsizlik kararı verilirken, diğer sanıklar hakkında 'idam' istemiyle İstanbul 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde dava açıldı. 15 ay süren yargılama sürecinin sonunda, Sıddık Polat 11 yıl hapis cezasına mahkûm edilirken, diğer sanıklar delil yetersizliğinden beraat etti. Askeri Yargıtay'ın 5 Ekim 1982 tarihli kararından sonra Polat da beraat etti.

Bu olayın son gelişmeleri; Tek kontrgerilla davası olma özelliği taşıyan dava hakkında İstanbul 6. Ceza Mahkemesinin 20 Ekim 2008’de dava için aldığı zaman aşımı kararı, Mart 2010’da Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından onandı.